İslam Dünyası için Birlik Çağrısı

Havza Haber Ajansı'nın haberine göre Uluslararası El-Mustafa Üniversitesi Müdürü Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Ali Abbasi, Bangladeş'ten gelen Sünni alimlerle yaptığı görüşmede, İslam İnkılabı'nın İslam mezhepleri arasında birliği sağlama çabasında olduğunu belirtti ve Müslümanların onurlarını geri kazanmak istiyorlarsa, yan yana durmaları gerektiğini vurguladı. Bu stratejinin bir işareti olarak, İran İslam Cumhuriyeti tarafından kurulan Dünya İslam Mezhepleri Yakınlaşma Kurumu'nu örnek gösterdi.

İran'ın her yıl düzenlediği İslam Birliği Konferansı'na da değinen Hüccet-ül İslam Abbasi, bu uluslararası konferansın farklı İslam mezheplerinden etkili kişilerin katılımıyla yapıldığını ve Müslümanların dünya sorunları karşısında fikir alışverişinde bulunmalarını sağladığını belirtti.

Hüccet-ül İslam Abbasi, uluslararası İslami bir üniversite olan El-Mustafa'nın tanıtımını yaparak, bu kurumun 135 farklı milletten öğrenciye ev sahipliği yaptığını, öğrencilerin %97'sinin İran dışından olduğunu ifade etti. Bu üniversitenin, farklı İslam mezheplerine mensup öğrencilere kapılarını açarak dini ilimler öğrenmelerine olanak sağladığını belirtti.

Filistin halkı ve diğer Müslüman milletler üzerindeki zulme karşı İran İslam Cumhuriyeti'nin tam destek verdiğini vurgulayan Hüccet-ül İslam Abbasi, Filistin nüfusunun çoğunluğunu Sünni Müslümanların oluşturduğunu hatırlatarak, İran'ın bu konuda tek başına Filistin halkının haklarını savunan bir devlet olduğunu belirtti. İslam İnkılabı'nın, Müslümanların onurunun birliğe ve işbirliğine bağlı olduğuna inandığını ifade etti.

Hüccet-ül İslam Abbasi, İslam Devleti'nin bu misyona ulaşmak için birçok zorluğa katlandığını ancak birçok İslam devletinin hala Siyonist rejimle ilişkilerini sürdürdüğünü ve bu ilişkileri bir gün bile kesmeye istekli olmadıklarını dile getirdi. Aynı zamanda bu devletlerin dini merkezlerinde İslam dünyasında bölünme ve tekfir propagandası yaptıklarını da ekledi.

Medya aracılığıyla Müslümanlar arasında bölünme ve kötü niyetli söylentiler yayılmasına yönelik çabalara dikkat çeken Hüccet-ül İslam Abbasi, Müslüman alimlerin toplumlarını bilinçlendirmek için harekete geçmeleri gerektiğini vurguladı. Tarihi kökleri olmayan yalanlara inanıp bunları yayan bazı kişilerin varlığının üzücü olduğunu belirtti.

Kur'an-ı Kerim'in farklı din mensuplarını ortak dini değerler etrafında birleşmeye davet ettiğini hatırlatan Hüccet-ül İslam Abbasi, İslam mezheplerinin aynı Allah, aynı Peygamber, aynı kitap ve aynı kıbleye inandıklarını ancak bazı konulardaki farklılıklardan dolayı ayrılığa gitmemeleri gerektiğini ifade etti. Müslümanların onurunun kaybolmaması için birbirleriyle çatışmamalarını tavsiye eden Hüccet-ül İslam Abbasi, günümüzdeki durumun, İslam birliğinin kaybı nedeniyle milyonlarca Siyonistin iki milyar Müslüman üzerinde hakimiyet kurmasına zemin hazırladığını belirtti.

Hüccet-ül İslam Abbasi, sömürgeciliğin milletler arasındaki bölünmeyi teşvik ettiğini ifade ederek dünya genelindeki acı verici durumu gözler önüne serdi. Siyonist rejimin masum kadınlar ve çocukları hedef alarak gerçekleştirdiği katliamların, Müslümanların zayıflığını ve bölünmüşlüğünü gösterdiğini söyledi. İslam devletlerinden askeri müdahale beklemediklerini ancak en azından bu sahte rejimle olan ekonomik ve siyasi ilişkilerini kesmelerini talep ettiklerini belirtti. Ancak bu devletlerin bir gün bile bu ilişkileri kesmeye istekli olmadıklarını vurguladı.

Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Abbasi, Yemen'deki bir grup yiğit ve mücahidin cesur eylemleriyle Siyonist rejimin deniz yolunu kesmişken‌, öte yandan bazı görünüşte Müslüman devletlerin işgalci rejime alternatif yollar açtığını belirtmenin üzücü olduğunu ifade etti. Müslümanların onur ve şeref yolunun birlik ve kardeşlik olduğunu vurgulayan Hüccet-ül İslam Abbasi, bu konuda alimlerin öncü olması gerektiğini söyledi.

El-Mustafa başkanı alimleri peygamberlerin varisleri olarak nitelendirdi ve kendi milletlerini ayrılık ateşi karşısında aydınlatma görevini taşıdıklarını belirtti. Bugün, Müslümanlar arasında önemli ortak meseleler varken, küçük farklılıklara odaklanmamak ve asıl düşmanlardan uzak kalmamak gerektiğini vurguladı. Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Abbasi son olarak İslam alimlerinin bu konuda tarihsel görevlerini yerine getirebilmelerini umduğunu ifade etti.